NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ
الْأَنْبَارِيُّ
وَعُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
الْمَعْنَى
قَالَا
حَدَّثَنَا
وَكِيعٌ عَنْ
سُفْيَانَ
عَنْ سِمَاكٍ
عَنْ
عِكْرِمَةَ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ
قَالَ لَمَّا
تَوَجَّهَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِلَى
الْكَعْبَةِ
قَالُوا يَا
رَسُولَ
اللَّهِ
فَكَيْفَ
الَّذِينَ
مَاتُوا وَهُمْ
يُصَلُّونَ
إِلَى بَيْتِ
الْمَقْدِسِ
فَأَنْزَلَ
اللَّهُ
تَعَالَى
وَمَا كَانَ
اللَّهُ
لِيُضِيعَ
إِيمَانَكُمْ
İbn Abbas'dan (rivayet
edilmiştir) dedi ki:
Nebi (s.a.v.) (namazda)
Ka'be'ye yönelmeye başlayınca (sahabeden bazıları):
"Ey Allah'ın Rasulü
(şimdi içimizden daha önce hep) Beytü'l-Makdis'e doğru namaz kılarken vefat
etmiş olan kimselerin hali ne olacaktır?" dediler. Bunun üzerine yüce
Allah:
"Allah, sizin
imanınızı (daha önce kılmış olduğunuz namazlarınızı) boşa çıkarıcı
değildir"[Bakara 143] âyet-i kerimesini indirdi.
İzah:
Tirmizi, Tefsir
Metinde geçen
"iman'1 kelimesi namaz anlamında kullanılmıştır. Namazdan "iman"
diye bahsedilme-sinin sebebi namazın imanın kemalinden olmasıdır. İmanın kemali
söz konusu olunca, akla kemale ermeyen iman gelir. Öyleyse kişilerde iman
farklıdır. Bir önceki hadis-i şerifte de açıkladığımız gibi, iman keyfiyet
yönünden artar da eksilir de. İşte bu hadisin bab başlığıyla ilgisi burasıdır.
4676 ve 4677 numaralı
hadis-i şeriflerin şerhinde açıkladığımız gibi ehl-i sünnet uleması namazı ve
diğer amelleri imanın semeresi ve kemali ile ilgili görmektedirler. Biz de
hadisin izahını bu görüşe göre yaptık.
Namazı ve diğer
amelleri imanın bir cüzü, gören Haricilerle Mutezililere göre ise burada
namazdan, iman diye bahsedilmesi namazın imanın bir cüzü olmasındandır ve bu
durum imanın kemmiyet yönünden artıp ek-silebileceğine delalet eder.
Bir önceki hadisin
şerhinde de açıkladığımız gibi bu görüşün isabetsizliği son derece açıktır.